admin // 29 Mart 2010 // 22 comment(s)
Bazen sadece su içmeli insan. Galonlarca içmeli, adeta içini yıkarcasına çağıldamalı su. Oluk oluk akarken; kalbindeki acıyı, kederi, çaresizliği, damarlarındaki isyanın yükünü azaltmalı. İçi üşür ya bazen insanın, su içmeli. Bir de sıcak sulara bırakmalı kendini. Su şefkatle sarıp sarmalamalı. Kucağına alıp herşeyin geçeceğini fısıldamalı. Bazen sadece su içmeli. Cilt nemlenmeli, yüze pembelik gelmeli, aynaya bakınca [...]
... DEVAMINI OKU »
admin // 27 Mart 2010 // 12 comment(s)
Bir süre önce aktardığım gezi notlarımda; peynir ve çikolatanın yanı sıra palmiye kalbi konservesi de aldığımı ve denediğimde size tadını anlatacağımı söylemiştim. Tek kelimeyle özetleyebilirim: palmiye kalbi, enginara benzeyen tadıyla gönlümü fethetti. Palmiye kalbi, bazı palmiye çeşitlerinin genç sürgünlerinin, içindeki beyaz et kısmına gelene kadar soyulmasıyla ortaya çıkan nefis bir yiyecek. Salatalarda kullanılması öneriliyor. Pırasa gibi katman katman, [...]
... DEVAMINI OKU »
admin // 23 Mart 2010 // 19 comment(s)
Pastacılıkta sıkça kullanılan mahlep hakkında araştırma yaptığımda, seyrek dallı, 10 metreye kadar uzayabilen, beyaz çiçekli ağacın meyvesinden elde edildiğini öğrendim. Kırmızı renkli ağaç güzel kokular yayıyormuş. Meyvesi bezelye büyüklüğündeymiş. İdris ağacı, endirez, endürüz, keniro, kokulu kiraz ağacı, melem ve yabani kiraz adıyla da bilinirmiş. Mahlep tohumu elde etmek için olgun meyveleri sıyrılır, güneşte kurutulumuş. Silindirler arasından geçirilerek öğütülürmüş. Mahlep, [...]
... DEVAMINI OKU »
admin // 21 Mart 2010 // 26 comment(s)
Çiçekli ağaçları oldum olası çok severim. Dallar sallandıkça etrafa rayihası dağılır. Mimoza ağaçları da sevdiklerimin başında gelir. Bunca yıldır İstanbul’da yaşıyorum, bir türlü mimozaların çiçek açtığı zamanda adalara gidememiştim. Bu isteğimi “ölmeden önce yapılacaklar listesi”ne bile almıştım. Neyse ki bu Mart ayında dileğim gerçekleşti. Büyükada’ya, Bostancı’dan kalkan motorlarla yarım saatlik yolculuktan sonra ulaştık. Bizim gibi güneşli havayı gören İstanbullular [...]
... DEVAMINI OKU »
admin // 16 Mart 2010 // 12 comment(s)
Taze baklayı bir kaç haftadır görüyorum pazarda. Ancak zamanının gelmesi ve tabii fiyatının makul seviyeye inmesi için bir süre bekledim. Bu hafta gözümü karartıp yarım kilo aldım, lezzetliymiş. Eh bu yemeğin içine zeytinyağı, soğan, sarımsak giriyor, lezzetsiz olması mümkün mü? Üzerine dereotu, yoğurt, yanına da taze sarımsak ekmeği bana bana yiyeceksiniz. Bahar bana böyle böyle gelmeye [...]
... DEVAMINI OKU »
admin // 15 Mart 2010 // 5 comment(s)
Bazı insanlar ile hayatlarınız iyi ki “teğet” geçmez. Olmadık bir yerde karşılaşır ve kendinizden bir parça bulursunuz. Beyaz Kelebek’im iyi ki o sabah İstanbul’a kondun ve tanıştık. Elbette bana abla diyebilirsin, çok sevinirim, onur duyarım. Kartpostalın için çok teşekkür ederim, eline sağlık.
... DEVAMINI OKU »
admin // 15 Mart 2010 // 15 comment(s)
Şimdi bu kavanozdaki nedir diyeceksiniz? Size yanıt vereceğim… Anne Sevgisi! Sabiş Anne’nin kızına taa Datça’dan gönderdiği Anne Sevgisi! Kızı telefon ettiği sıra ısırgan pişirmektedir. Canı çeker diye düşünür ve boğazından geçmez. Bir demet ısırganı yıkar, pişirir ve kavanoza koyar. Yanına bir de not iliştirir: “Canım kızım, Elbette senin bildiğin şeyler vardır, ama sana, benim yaptığım [...]
... DEVAMINI OKU »
admin // 15 Mart 2010 // 9 comment(s)
Ordan Burdan Hayattan’ımın annelik ile ilgili yazısını okudum, ne de güzel anlatmış, çok duygulandım. Umarım anne olmak isteyenlere de kısmet olur bu duygular. İşte bu poğaçaları, yakında bu duyguyu, bebişini kucağına alarak yaşayacak olan bir arkadaşım için hazırladım. Canı çekmiş! Maşallah diyorum kendisine ve bebişine. Annemin üç şeyi çok sık pişirdiğini hatırlıyorum: bacaklı lokma, elmalı kurabiye [...]
... DEVAMINI OKU »
admin // 8 Mart 2010 // 21 comment(s)
Bir Tutam Baharat filmi kahramanlarından Bay Vasillis’in tavsiyesine uyup gözümüzün içine bakıp “evet!” dedirtmek istediklerimiz için pişiriyoruz bu köfteyi. Yanında da fırında patates ve soğan var. Tarçınlı Köfte Malzemeler: 750 gr kıyma, 2 dilim bayat ekmek içi, 2 orta boy kuru soğan, 2 küçük yumurta, 1 çay kaşığı tarçın (bir kerede evet dedirtmek istiyorsanız ölçüyü [...]
... DEVAMINI OKU »
admin // 8 Mart 2010 // 6 comment(s)
Bay Vassilis der ki: gastronom sözcüğü astronom sözcüğünün içinde saklıdır ve o güneş sistemini şöyle anlatır: Biber, sıcaktır ve yakar; güneş! Güneş herşeyi görür. İşte bu yüzden biber, bütün yemeklere yakışır. Sırada Merkür var, orası da sıcaktır (kırmızıbiber)! Sonra da Venüs! Tarçın… Venüs, tüm kadınların en güzeliydi. İşte bu yüzden tarçın, hem tatlıdır hem de acı, tüm kadınlar gibi! [...]
... DEVAMINI OKU »
