Belediye Tohumunu Dağıtıyor Ancak Ekilecek Alan Kalmadı!

Geçen hafta sonu Dikimevi semt pazarındaki malzemeleri görünce kendimden geçtim. Yine elim kolum, yetmez görümcemin elleri ve arabanın bagajı doldu. Çeşit çoktu, maşallah pek bereketliydi. Reyhanların bolluğu özellikle dikkatimi çekti. Elbette aldım ve şerbetini yaparak site komşularımı bu güzel lezzetle buluşturdum.

Pazardan aldığım iki sebze blog dersim oldu desem yeridir. Birini duymuş, görmemiştim; ötekinin varlığından haberdar değildim. Bornova bamyası ve Badalan fasulyesinden söz ediyorum.

İzmir Bornova’dan adını alan bamyanın en belirgin özelliği  sap bağlantı kısmının mor olması.  İşte bu yüzden onu “kınalı bamya” olarak bilenler de var. Bunun yanı sıra bamyanın şapkasından sarkan püskülleri yok, bu da “manikürlü” denmesine neden oluyor. Bunlardan süslü bir bamya olduğunu anlıyoruz da onu değerli kılan sümüklenmemesi. Bundan dolayıdır ki konserve yapımında özellikle kullanılıyor. Üstelik iri olmasına rağmen kabuğu sert değil, gayet de lezzetli.

Bornova Belediyesi, adı ilçeyle özdeşleşen misket üzümünden sonra bamyaya da sahip çıkmış. Tohumları isteyenlere ücretsiz dağıtmış bir dönem. Yalnız İzmirli arkadaşım Mine’den öğreniyorum ki; Bornova’da ekilecek boş alan kalmamış maalesef, üzücü.

Merak edenlere bilgi; Bornova bamyası pişince mor rengini kaybediyor. Çorbası, kıymalı yemeği, zeytinyağlısı derken şimdi de vejeteryan tarif paylaşayım. Sonra ne kalıyooooor? Hah bamya kızartması. Onu da mevsimi geçmeden bir ara deneyeyim.