Makarnanın şişmanlattığı ve besin değerinin düşük olduğu yönündeki yanlış inanışlar, ülkemiz ve dünyadaki makarna üreticilerini harekete geçirdi. Türkler’in önerisiyle 25 Ekim “Dünya Makarna Günü” olarak anılmaya başlandı.

“Makarna Günü” kutlamaları fikri, ilk defa Roma`da 1995 yılında yapılan ve 40 ülkeden gelen makarna sanayicilerinin katıldığı 1. Dünya Makarna Kongresi’nde Türk delegasyonu tarafından önerildi. 1997 yılı Mart ayında Amerika`da yapılan ikinci toplantıda 25 Ekim tarihi “Dünya Makarna Günü” olarak ilan edildi.

Hala makarnanın şişmanlattığını düşünenlerimiz var. Oysa ki formuna dikkat eden herkes, hafif bir sosla yapılmış makarnayı gönül rahatlığıyla yiyebilir. Makarna hem çok doyurucudur, hem de vücut için gerekli tüm vitamin ve mineralleri içerir.

Makarna, kompleks karbonhidratlar grubundandır. Metabolizmada çabucak parçalanır, hemen enerjiye dönüşür. Makarnanın kolay ve hızla hazmedilen bir besin olmasının nedeni de budur. Acil enerji ihtiyacı duyan, bir karşılaşmaya ya da gösteriye hazırlanan sporcular, sanatçılar, yani fiziksel güç gerektiren işlerle uğraşan herkes için makarna, özellikle tercih edilen bir temel besindir.

Tahmin edebileceğiniz gibi dünyada en fazla makarnayı İtalyanlar yiyor. Yıllık kişi başı makarna tüketimleri 28 kg. İkinci Venezuella ve üçüncü Tunus’u bilemezdim doğrusu. Ülkemizde makarna tüketimi 1962 yılında 1,2 kg ile başlıyor. 90′lı yılların başında 4,3 kg’a yükseliyor. Şimdilerdeyse 6 kg civarında. Tüketimin seyri böyle ya üretim?

Türkiye`de makarna üretiminin cumhuriyetle yaşıt olduğunu söyleyebiliriz. Türk Gıda Sanayi’nin ilk sektörlerinden olan makarna ve irmik sanayinin ülkeye girişi 1922 yılına rastlıyor. İzmir`de kurulan ilk makarna fabrikası ile sanayi tipi üretime geçiliyor. Bu tarihten öncesinde Anadolu`da makarna üretimi ev yapımı erişte ile sınırlı. Şehirleşmenin artması ve makarna tesislerinin kurulması ile birlikte hazır makarna tüketimi de yıllara göre artış gösteriyor.

Makarnanın birçok medeniyette kullanıldığı ve farklı şekillerde üretildiğini görüyoruz. Makarnanın zaman içerisinde gelişerek teknolojinin de kullanımıyla modern makarna çeşitlerinin ortaya çıktığını söyleyebiliriz. Çeşitli tarihi kaynaklar, Eski Roma, Arap ve Çin medeniyetlerinde makarna`nın kullanıldığını belirtiyor. Roma yakınlarında bulunan “Cerveteri”de yapılan kazılarda, Eski Roma dönemine ait makarna yapımında kullanılan aletler bulunulmuş. Romalılar’ın “lagana” dedikleri Lasanya türü makarnanın da bu dönemden kalma olduğu düşünülüyor. Milattan sonra 1. yüzyılda yaşamış olan Apicio, “De re coquinaria” adlı eserinde “Lagana” yani Lasanyadan söz eder.

Arap Medeniyetinde ise makarna ile ilgili kaynağa daha çok rastlanır. 10. yüzyılda makarnanın kervanlar ve gemilerle nakledildiği, büyük fetihlerle birlikte çeşitli milletlerin ilk defa makarna ile tanıştığını Arap tarihçilerin eserlerinden öğreniyoruz.

Çin Medeniyetinde ise makarna kullanımı daha eskilere dayanıyor. Milattan önce 1700 yıllarında Çin`de makarna tüketildiği biliniyor. Kaşif Marco Polo`nun Çin`e yaptığı seyahat sonrasında 1292 yılında beraberinde “Spaghetti” adı verilen makarna çeşidini getirdiği biliniyor.

Lazanya olsun spagetti olsun ne iyi etmişler de keşfetmişler. Yoksa biz ne yağardık, hele çocuklar ne yerdi düşünemiyorum! Dünya Makarna Günü’büz Kutlu Olsun!

Kaynakça: http://www.makarna.org.tr/